Okumaya başladığımda garip hissettim aslında kendimi. Zamanlama olarak yanlış mı acaba diye.. Ama bi huyum var ki başladığım bi kitabı asla kenara koyamıyorum :)
Elif Şafak kendi hayatını anlatmış bu kitabında, yani kısmen... Asla yapmam dediği şeyleri daha sonrasında nasıl tek tek yaptığını.. Yazarlıkla annelik arasında kaldığı dönemlerde asla benden anne olmaz deyip sonrasında bi anda kendini nasıl anne rolünde bulduğunu... Kendi iç seslerinin kavgasını ve onlarla başetme çabalarını... En önemlisi anne olduktan sonra yaşadığı büyük depresyonu...
"Parmak Kadın"lar olarak adlandırdığı 6 hayali kadın karakterle, yazar annelerin kendiyle iç savaşını, karışık duygularını ve düşüncelerini canlandırmış... Karakter isimleri çok sevimli :) Sinik Entel Hanım, Anaç Sütlaç Hanım, Can Derviş Hanım, Hırs Nefs Hanım, Saten Şehvet Hanım, Pratik Akıl Hanım..
Duygularını somutlaştırması çok güzeldi... Kendi iç sesleriyle konuşmalarında bende aynı duyguyu hissettim. Aslında hepimizin içinde bu parmak kadınlardan var sanki...
Hamilelik sonrası depresyonu konusunda da çok değerli bilgiler var bu kitabında. Loğusa kadınların yaşadığı psikolojik sıkıntıları çok güzel dile getirmiş bence. Bir çok kadının yaşadığı bir durum bu çünkü. Depresyonun aşamalarıyla birlikte anlatmış. Bilmeyenler için de güzel bir ayrıntı.
Hadi bakalım neler çizilmiş satır aralarında...
*Her ayna anahtarını kaybetmiş bir kapıdır. Açılır Diyar-ı Esrar'a. Olur da fazla bakarsan aynaya, aralanıverir kapı, kaybolursun sonsuzlukta.
*Tebeşirle çizilmiş bir sek sek oyunu kadar uçucu bir çizgisi var hayatın. Farkında olmadan basıyorsun çizgiye. Kızıyorlar anında. "Yandın!" diye atılıyorsun oyun dışına.
.................
Çizginin öbür yanı intihardır. Öyleyse yaşamak intiharın kenarında durup, zaman zaman ayaklarını boşluğa sarkıtmak pahasına oynamak oynamak, hiç yanmayacakmış gibi oynamaktır.
*Çünkü ne kadar girift olursa olsun her dehlizin bir çıkışı var. Ummadığın kadar yakında bir yerde seni bekleyen... Oraya doğru yürümek tek yapman gereken...
*Tesadüfler ki tesadüfi değildir.
*Yaşadığımız hayatın ne denli geniş ya da dar olduğu bizim taşıdığımız cesarete bağlı (Anais Nin)
*Mesele şu: Her çocuk, annesinin bedeniyle bütünleşmek ister. İmkansız bir hayal tabii. Artık çoktan kaybolmuş, sona ermiştir o bütünlük ama gene de hayal etmekten kendini alamaz çocuk. Annenin bedenine geri dönemeyen bireyi babanın 'sembolik düzen'i bekler. Sosyalleşme, kurallar, öğretiler, ataerkil bir toplum içinde var olmanın şartları ve işte bunlar...
*"Ah min-el aşk" demişti Osmanlı, "Aşktan bu yana..." Aşktan önce. Aşktan sonra. Çünkü aşk bir milat. Takvimlerin kendini sıfırladığı, saatlerin yeniden ayarlandığı an. Aşktan önce olan biten her şey -mişli geçmiş. Adeta yaşanmamış. Bir şekilde hafızaya sonradan alınmış. Aşktan sonra olan her şey şimdiki zaman. Öncesi ve sonrası olmayan...
Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan, ettiği tüm lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradı mı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumluk efsun.
Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var.
*Tebeşirle çizilmiş bir sek sek oyunu kadar uçucu bir çizgisi var hayatın. Farkında olmadan basıyorsun çizgiye. Kızıyorlar anında. "Yandın!" diye atılıyorsun oyun dışına.
.................
Çizginin öbür yanı intihardır. Öyleyse yaşamak intiharın kenarında durup, zaman zaman ayaklarını boşluğa sarkıtmak pahasına oynamak oynamak, hiç yanmayacakmış gibi oynamaktır.
*Çünkü ne kadar girift olursa olsun her dehlizin bir çıkışı var. Ummadığın kadar yakında bir yerde seni bekleyen... Oraya doğru yürümek tek yapman gereken...
*Tesadüfler ki tesadüfi değildir.
*Yaşadığımız hayatın ne denli geniş ya da dar olduğu bizim taşıdığımız cesarete bağlı (Anais Nin)
*Mesele şu: Her çocuk, annesinin bedeniyle bütünleşmek ister. İmkansız bir hayal tabii. Artık çoktan kaybolmuş, sona ermiştir o bütünlük ama gene de hayal etmekten kendini alamaz çocuk. Annenin bedenine geri dönemeyen bireyi babanın 'sembolik düzen'i bekler. Sosyalleşme, kurallar, öğretiler, ataerkil bir toplum içinde var olmanın şartları ve işte bunlar...
*"Ah min-el aşk" demişti Osmanlı, "Aşktan bu yana..." Aşktan önce. Aşktan sonra. Çünkü aşk bir milat. Takvimlerin kendini sıfırladığı, saatlerin yeniden ayarlandığı an. Aşktan önce olan biten her şey -mişli geçmiş. Adeta yaşanmamış. Bir şekilde hafızaya sonradan alınmış. Aşktan sonra olan her şey şimdiki zaman. Öncesi ve sonrası olmayan...
Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan, ettiği tüm lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradı mı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumluk efsun.
Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var.
*Erkekler yorulunca evlenirler. Kadınlar ise sırf meraktan evlenirler. Sonunda iki taraf da hayal kırıklığına uğrar. (Oscar Wilde)
Ara notlarından insanı sarsan bir duygu durumu yarattığını hissettim.Bir yerlerden umarım bulurve okurum.Sevgiler.:)
YanıtlaSilKesinlikle, insan kendiyle iç muhakemeye giriyor. İnsanı sarsan bir duygu bu, katılıyorum :) Okunmalı bence de özellikle bayanların okuması çok mantıklı geliyor bana. Sevgiler benden :)
SilElif Şafak en sevdiğim yazarlardan. Bu kitabını okumamıştım ama Aşk'ta tekrar tekrar aşık olduğumu çok iyi hatırlıyorum. hayat o kadar kısa ki aslında hiç durmadan düşünmeden balıklama dalmak gerek gerçek Aşk'a tutulduğunda. Benim için sır bu oldu işte. Hayatımın gerçek anlamını ancak gerçek Aşk'ı tattığımda anladım.
YanıtlaSilmutlu ve aşk dolu günler dilerim...
Elif Şafak benim de en sevdiğim yazarlardan... AŞK'ı okuyupta Aşk'a dalmamak mümkün mü? Ne güzel anlatmışsın her kelimene harfi harfine gönülden katılıyorum... Fazla söze ne hacet... Sevgiler gönülden...
SilElif ŞAFAK'ın Aşk kitabını okumuş ve beğenmiş biri olarak merak ettim.
YanıtlaSilAma bu aralar nedense hiç okuyamıyorum..
Bu arada benim içimde küçük bir ordu halinde var bu parmaklardan :)
Evet AŞK hakikaten güzeldi, bu kitabı da özellikle kadınlar için güzel...
SilOlur öyle bazen, herkesin parmak kadınlarla iç içe zamanları mutlaka vardır.. Benim de sıkça olur oradan biliyorum :)
Başlanan kitap yarıda kalınca ona dönmek de zor oluyor gibi... :)
YanıtlaSilKitap-sanat seviyorsanız Kafa Dergi'ye de buyurun. :)
Ben başlayınca bırakırsam geri dönemiyorum zaten :) Ya sıkıla sıkıla da olsa okumalıyım ya da tamamen kaldırmalıyım rafa, ileri ki dönemlerde tekrar şansımı denemek adına :)
SilSevilmez mi hiç, elbette gelirim. Çok teşekkürler :)
okuyup tam beni anlatmış dediğm kitaptı. doğum sonrası
YanıtlaSilbenzer duygulardaydım..
Çok normal ki bu. Bu kitabı okuyupta kendinden bişey bulmayan yoktur bence.
SilÖzellikle anne olan tüm kadınlar hisseder aynı duyguyu.
Doğum sonrası depresyonu hafife alınmayacak kadar çok malesef :(
Umarım kolay atlatmışsınızdır sizde :)
Sevgiler :)
Elif Şafak'ın bu kitabı da çok güzel.Hatta ben iki kere okudum..Elif Şafak'ı çok severim
YanıtlaSilEvet bende çok beğendim. Ben hiç bi kitabı iki kere okumadım, çok ilginç ki şimdi farkettim bunu da :)
SilElif Şafak bende seviyorum, yakın geliyor bana hep yazdıkları...
okumadım ama biliyom kitabı.
YanıtlaSilevet yani ne zamanlama olmuş okuman için.
:)
Bilirsin tabi, bi ara her yerde ilk raflardaydı :)
SilEvet zamanlama kötüydü ama çok şükür çok etkisinde kalmadan geçiş yaptım :)
Hamile kalmayı planladığımız dönemde okumuş ve çok etkilenmiştim bu kitaptan ve hamilelik sonrasında okuduklarımın çok faydasını gördüm diyebilirim.
YanıtlaSilHer şey normalmiş, bunu böyle hisseden bi tek ben değilmişim diyorsun.
Böyle düşünmek kendini annenin güvenli kollarında hissetmekten farksız. Özellikle lohusalık döneminde.
Ve sen çok güzel anlatmışsın kitabı. Özellikle hamilelik planlayan ve yeni doğum yapmış kadınlara, hatta onların eşlerine "eşlerini anlayabilmeleri için" tavsiye ederim.
Sevgilerimle
:)
Bende aynı şeyi düşündüm biliyor musun? Bazen oluyor çünkü bu, sadece ben miyim acaba bunları yaşayan hisseden diye düşünebiliyoruz. Bu kitabı okuyunca bende kendimle iç seslerim arasında kaldığım zamanları hatırlayıp, ohh bir tek ben değilmişim demiştim :)
SilKesinlikle çok iyi ifade etmişsin, tam tamına katılıyorum kelimelerine :)
Yeniden bebek düşündüğüm zaman eşime de okutmayı istiyorum...
Sevgilerimle :)
Okumadığım nadir kitaplarından Elif Şafak ın. Evde var listemde bekliyor beni
YanıtlaSilPırasa da gördüm blogunuzu takibe alıyorum
İlk fırsatta listeye alın o zaman :)
SilTeşekkür ederim hoşgeldiniz :)