Aslı sıraya düşen kağıdın nerden geldiğin anlamadı. Etrafına bakındı ve gözleri kesişti Murat'la, gülümsüyordu."Kağıdın içinde ne var acaba?" diye düşündü ve hemen eline aldı. Bir anda heyecan sardı yine bedenini. Yavaşça açtı kağıdı. Minik bir deniz kabuğuydu bu. Eline aldı, gülümsedi. "Acaba biliyor mu benim deniz kabuklarını çok sevdiğimi?" diye düşündü. Nerden bilecekti ki? Kocaman bir sepet dolusu deniz kabuğu koleksiyonu vardı. Hatta sadece deniz kabuğu değil bir de taş koleksiyonu vardı. Renk renk, büyüklü küçüklü bir sürü taşı vardı. Kimse bilmezdi bunu. Belki deniz kabuklarını sevdiğini bilmiyordu ama "kadınların ruhundan anlıyor" diye geçirdi içinden.
Murat'a döndü gülümseyerek kafa salladı, teşekkür mahiyetinde. Yine kıpkırmızı olmuştu. Çok geçmeden hoca geldi, ders başladı. Ama elinde tuttuğu minik deniz kabuğundaydı aklı, bir de Murat'ın gülümsemesinde. Hiç bir şey söylememişti ona. O da bir teklifte bulunmamıştı aslında. Sessiz sessiz takip ediyorlardı birbirlerini. Sadece aralarında oluşan elektriğin akımıydı bu.
Bir erkeğin ilgi alanında olmak mutlu ediyordu Aslı'yı. Hissettiği tam olarak buydu. Ama o kadar etkileniyordu ki aklından çıkmıyordu onunla ilgili anlar. Bakışı, gülüşü, ilgisi...
Gün bitti. Yine tek kelime konuşmadan okulun kapısından çıktılar ayrı ayrı gruplarla. Otobüs durağına doğru yürümeye başladı. Arkasında sınıf arkadaşı Akif'in sesini duydu. Akif otobüs durağının arka tarafındaki sokağın ilerisinde oturuyordu. Arkaya doğru döndü, Akif'in yanında Murat'ı gördü ilk bakışta. Kendisine doğru geliyorlardı. Bir anda nefesi hızlandı, yürümeye devam etti. Yanına doğru yaklaştılar iyice ama o heyecandan dönüp bakmadı hiç. İkisi arasında konuşup gülüşüyorlardı ama ne konuştuklarını anlamadı. "Acaba sınıftaki herkes biliyor mu bana karşı ilgisini?" diye düşündü. Yanına yaklaşınca ikisi de "Otobüse mi bineceksin?"diye sordu Akif. "Evet" dedi Aslı. Murat sessizdi. Aslı neden geldiğini anlamaya çalıştı. Acaba konuşmak için mi gelmişti? Ne konuşacaktı? Neden yolunu değiştirmişti ki? Akifle normalde de samimiler miydi? Hiç görmemişti sınıfta onların sohbet ettiklerini. Gerçi Murat'ın sınıfta varlığını bile görmemişti ki bunlar olana kadar, nerden bilecekti samimiyetlerini? Durağa gidinceye kadar kendi içinden geçenlere bile şaşırdı. Ne çok soru vardı aklında, ah birde sorabilseydi....
Durağa geldiler, otobüsün gelmesine 5 dakika vardı. Akif ile Murat hadi görüşürüz diyip yürümeye devam ettiler. Aslı şaşırdı, bir anda morali bozuldu. Sonra neden üzüldüğünü de anlamadı. Hem konuşmaktan çekiniyordu hem de beklenti içindeydi aslında. Yoksa neden konuşmadı benimle diye üzülmezdi. Bir anda bütün heyecanı gitmişti. Beklerken kafasında binlerce soruyla cebelleşiyordu. O sırada yanına yaklaşan Ahmet'i gördü. "Hayırdır nerelere daldın böyle?" diye sordu. "Hiç!" dedi sadece. O hiç kelimesinin ardında neler neler saklıydı...
Otobüs durağa yanaştı, bütün öğrenciler srayla otobüse binmeye başladılar. Arkaya doğru ilerledi dalgın dalgın. En arka kapının önünde arkaya doğru yaslanıp durdu. Ahmet de geldi hemen yanına. Ebru'nun da yanlarına geldiğini görünce, onu unuttuğunu anımsadı. Ebru geldi, "neden beklemedin beni?" diye sordu. "Özür dilerim valla çok dalgınım bugün" dedi. Halbuki sınıf arkadaşıydı Ebru, nasıl unuttuğuna kendi de şaşırdı. Ahmet derin derin baktı Aslı'ya. "Sende bişeyler var ama anlatmıyorsun" dedi. "Amaaann, bende bilmiyorum ki size anlatsam, boşverin geçer şimdi" dedi. Sonra okuldaki olaylardan bahsettiler biraz. Sınavlar yaklaşıyordu, herkeste bir sınav heyecanı başlamıştı. Ne yapacağız nasıl geçeceğiz telaşındaydı herkes. Ama Aslı bunları hiç düşünemiyordu. Her an, her saniye anlamlandıramadığı sorularla cebelleşiyordu kendi içinde.
Sanki "hayat" kafasının içinde dönen sorulardan ibaretti. Sanki "sevgi" kelimesi anlamını kalbinde dolup taşan heyecandan almıştı. Bu belirsizlik yoruyordu onu. Ne olacaksa olsun artık diye düşündü.. Yarına kadar zaman nasıl geçecekti ki...
Öncesi için....
ya baksana bu uzun hikayeyi hatırlıyom yazıyodun ama unuttum tabii geçmişini hikayenin bir ara toptan mı okusam ki :)
YanıtlaSilOku tabi ki, devamını nasıl takip edeceksin yoksa :)
SilDeniz kabukları ne güzeldir. Çeşit çeşit, renk renk...Aslı'nın böyle güzel uğraşları olması güzel.
YanıtlaSilDeniz kabukları en güzel uğraş bence. Bakınca bile mutlu eder insanı, sadece bakmakla mutlu eden çok az şeyden biri :)
SilYaaa ben bu hikayeyi çok seviyorum;
YanıtlaSilNeden bilmiyorum ama çok seviyorum, kalbimde hareketlenme oluyooooo,
Deyişik bir duygu hissediyorum... garip bir şekilde
The casino with roulette machines | Vannienailor4166 Blog
YanıtlaSilCasino roulette game is one of the 바카라 사이트 most popular casino games in Malaysia. It offers septcasino.com the wooricasinos.info latest games with the best odds, with big payouts https://deccasino.com/review/merit-casino/ and easy https://vannienailor4166blog.blogspot.com/