Pages

13 Mart 2014 Perşembe

Bizim Hoşgörüye İhtiyacımız Var


Tatsız günler geçiriyoruz ülkece... Ne dil varıyor konuşmaya, ne gönül susmaya cesaret ediyor. İkisi arasında sıkışıp kalıyor yürek. Geçer elbet, geçer hepsi ama olan yitip giden canlara, kırılan kalplere, siyaset davası için düşman olan kardeşlere oluyor... Konuşmak lazım lakin, kırmadan, kırılmadan, incinmeden... Hem herkes aynı şeyi düşünüyor olsaydı, ne anlamı kalırdı kelimelerin? Yeterince yazılıp çiziliyor, kimseye anlatmak değil derdim. Nice canlar gidiyor, çoluğu çocuğu yaşlısı genci. Nice şehitler gidiyor minicik bebeklerini göremeden. Nice anaların gözleri yaşlı. Direnişçisi, askeri, polisi, sivili, suçlusu, suçsuzu hepsinin amacı bir aslında. Bu ülke için daha iyi yarınlar...

Her iki taraf için de amaç aynı olsa bile, yıkıp yakmanın ön planda olduğu bir eylem nasıl haklı sayılsın? Hakkını haksızlık yaparak, onlarca insanın ekmeğiyle oynayarak nasıl ararsın? Haklı ya da haksız sorun bu değil. Elbet çıkar bir gün haklının hakkı. Ama ne olur, biraz hoşgörü. Hoşgörüye en çok ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz. Bırakın sağı solu, bırakın siyaseti, insanlık nerede kaldı? 

Bakıyorum nette en yakın dostlar, siyaset uğruna ağza alınmayacak laflarla, hakaretlerle birbirlerine söylemediklerini bırakmıyorlar. İki kardeş, birlikte oyunlar oynayan, gözlerini kırpmadan birbirlerine canını verecek kadar seven iki kardeş. Bakıyorsun ki ne kardeşlik kalmış, ne şeref ne haysiyet. Ne için? Bu hükümet gider, yenisi gelir, su akar yolunu bulur... Peki ya acıttığın canlar? Nerde hoşgörü, nerde kardeşlik, nerde haysiyet, nerde onur? 

Tartışmayın konuşmayın demiyorum ama ne olur birazcık hoşgörü... Biz ki Mevlana torunlarıyız, "Gel, ne olursan ol yine gel" diyerek açtık kolumuzu kanadımızı herkese. Din, dil, ırk gözetmedik. "Yaradılanı hoşgör Yaratandan ötürü" dedik. Sevdik tüm insanları. Her şeyden önce İNSAN olduğumuzu unutmayalım...

Sağcı yada solcu değil, insan olarak bakalım. Düşüncesi aynı değil diye, yerin dibine sokmayalım kimseyi. Kaybettiğimiz Berkin için, dün şehit olan Emrah için, Tunceli'de taşlı saldırılar sırasında stresten rahatsızlanarak kalp krizi geçiren ve şehit olan polis Ahmet için,  hepimiz tek yürek olarak üzülelim. Ne zaman unuttuk insanlığımızı? Üzüntümüz bile siyasete göre şekilleniyor artık. Berkin için yürüyüşler yapılırken, şehitlerimiz için neredeyse lanetler okunacak. Yada tam tersi. Şehitlerimize üzülenler, Berkin için oh olmuş diyecek kadar rahatlar. Yapmayın ne olur, davanızı insanlığınızı unutarak şekillendirmeyin...

Bunları ne sağcı, ne solcu olarak yazıyorum. Bunları sadece İNSAN olarak, canımı acıtan duyguları ele alarak yazıyorum. Devlet düşer, darbe olur, hükümet istifa eder, hepsi olabilecek şeyler. Bedelini er yada geç birileri öder. Lakin insanlığımızı unutursak işte o zaman, her şey tersine döner. 

Lütfen saygıyı elden bırakmadan, hoşgörüyle yaklaşalım birbirimize. Hepimizin amacı aynı, bir gün hepsi geçecek, her şeye rağmen... Daha fazla yanmasın canlar, ölmesin insanlar. Acı hepimizin acısı. Umarım bir gün insanlar, karşılıklı oturup güzelce tartışabilecekler düşüncelerini, kırmadan, hırpalamadan, incitmeden... Tek umudum bu...

Sevgiyle, umutla, hoş görüyle...



12 yorum:

  1. Umarım daha fazla can yanmadan biter tüm bu olaylar.
    Dün canını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı diliyorum.
    Zaten bir gaz fişeğiyle kaybedilen bir çocuk varken yeni canlara sebep olmak neden!! Polis de bizim, halk da bizim canımız. Dursun artık, bitsin..
    Dostluk ve kardeşlik kazansın canım.
    Ellerine sağlık..
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım kimsenin canı yanmaz daha fazla.
      Allah ailelerine sabır versin, hepsinin acısı bir.
      Kesinlikle katılıyorum, hepsi bizim canımız.
      Umuyorum ki bitecek bu şiddet, yine eskisi gibi birlik olacağız.
      Çok teşekkür ederim güzel yorumun için.
      Sevgiler canım :)

      Sil
  2. keşke hepimiz sağ duyulu olabilsek =( malesef artık insanlık, hoşgörü kalmamış !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke :( Kesinlikle, hoşgörü ve saygı kavramı yitirdik millet olarak. Haberleri izleyemiyorum artık, sürekli bir kargaşa, hep bir sataşma. Ölenler yaralananlar, hep şiddet... Umuyorum ki bunlarda bitecek, umuyorum ki hepimiz hoşgörü kavramını bir gün uygulayacağız...
      Sevgiler...

      Sil
  3. Sevgili Betül, birazdan ben de yazı yayınlayacağım. Sen benden daha iyi anlatmışsın. Yazıyı hazırlarken, "yeni kayıplar yaşamayalım." yazdım. Sabaha "Burak Can" da hayatını kaybetmişiz. Şehit olan polisimiz bir de. Acılardan birileri karlı çıkıyor. O biz değiliz. Biz bölündükçe bölünüyoruz. Acı çok acı.
    Yeni kayıplar yaşamamak için hepimizin sağ duyumuzla hareket etmesi gerektiği dönemdeyiz. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Safiye, en çok böyle hatırlatmalara ihtiyacımız var bu aralar. Ne canlar gidiyor, ne aileler yanıyor cayır cayır. Kesinlikle çok haklısın, o birileri biz değiliz. Bölündükçe bölünüyoruz.
      Sağ duyu, hoşgörü, sevgi ve saygı içerisinde hareket edersek bunları da aşarız. Umarım böyle olur.
      Sevgilerimle...

      Sil
  4. ben de tüm güzel dileklerine katılıyorum kahve tadında..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum Maviye İz Süren...En sevdiğim maviye :)

      Sil
  5. Öyle parçalandı ki görüşler ve düşüncelerimiz.
    Sittinsene birleştirilemez bu parçalar artık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle mi dersin, ben yine birleşeceğini düşünüyorum bu dağılan düşüncelerin. Ya da umut ediyorum diyelim....

      Sil
  6. Kaç kez denedim olmadı, neden takibe alamıyorum ki sizi :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ara bir sorun var sanırım takiplerde, blogları takip ettiğiniz ana sayfaya gelip ekle butonuna basıp eklemek istediğiniz url yi yazıp tamam diyin. Ben o şekilde takibe alıyorum :)

      Sil