Mim ve Kararlarım...

Mimlerle pek bi iç içeyiz bu ara, Allah bozmasın :) Mimleri okumayı da cevaplamayı da çok seviyorum, bunu pek değerli ve çok sevdiğim blogdaşım Deeptone (SADE VE DERİN) farketmiş olmalı ki bu ara pek bi mimleşiyoruz :) Mimleşmekte ne demekse artık, garip bir kelime oldu sanki ama öyle işte. Neyse çok uzatmadan soruma ve cevaba geçiyorum...

? Bir çok tipte insan vardır. Dünyada çeşit çeşit insan var. Benim bu yazımda değinmek istediklerim ise yalnızca iki çeşit. Birincisi hissettiklerini o anda uygulayanlar. İkincisi o anda ne hissederse hissetsin bir şey yapacağı anda hep yapacağı şeyi sorgulama gereği duyar, başkalarının ne diyeceğini düşünür. Öylesine günlük bir karar ya da hayatınızı değiştirecek bir karar alacaksınız. Ne düşünürsünüz önce? Ya da düşünür müsünüz? Kararı neye göre verirsiniz? O anki duygularınıza göre mi yoksa sonrasını çok fazla düşünür müsünüz?

  Şöyle ki yapı olarak ben duygularını çok çabuk belli eden bir insanım. Genel olarak evet hislerime göre yaşarım. Anlık kararlarda hislerim daha önceliklidir. Ama bu karar eğer hayatımı etkileyecek bir kararsa anlık hislerle değilde biraz daha mantıksal düşünmeye plan yapmaya çalışırım. Başak burcuyum, burcumun en çok bu yönünü çekmişim kendime sanırım. Eğer kafamda planladığım şekilde gitmezse birşeyler hemen dağılırım, hayallerim suya düşer. Bu yönümü sevmem pek ama sanırım panik atak var bende bu konuda. 

Bazen de önceden içime doğar birşeyler, sezgilerime de güvenirim. Çok olmuştur dile getirip kesin böyle olacak dediğim şeyler kesin öyle olmuştur :)

Aslında iki zıt kavram bu, duygu ve mantık. İkisini bir arada kullanabilmek mümkün, bende yerine göre bunu yapıyorum sanırsam :) Terazi misali, ne çok duygu ne çok mantık,ikisi bir arada...

Sevgiler sana Deep...

Bende bu yazıyı okuyan herkesi mimledim, kaçmak yok :)