Bir Ses Böler Geceyi

"Dolunayın ışığında bir köy mezarlığı... Mezarlığın duvarına çarpan bir cip... Gecenin karanlığında uçuşan düşler. Issız bir köyün ortasında kocaman bir cem evi. Konuğunu yitirmiş bir mezar. Cem töreninde arınmayı bekleyen bir ölü. Bu olanların sessiz tanığı, bir araştırma görevlisi. Yıkılan idealleriyle, sürüp giden yaşamı arasında sıkışıp kalmış bir adam. Alevi inancına farklı bir bakış. Mistik bir gerilim romanı..."

Orta yaşlı bir üniversite görevlisi olan Süha, devrimcilik kökeninden geçmiş, hapishanede yatmış ve devrimcilik uğruna birçok arkadaşını kaybetmiştir. Zorlu, koşturmalı ve idealleri arasında sıkışıp kalmış bir yaşamın ardında, bir üniversitede araştırma görevliliği...

Üniversiteden bir hocasını karşılamak için havaalanına giderken, bir köy girişinde kaza yapar ve mezarlığa çarparak durur.

Bu andan itibaren olaylar biraz mistik, biraz gerilim, biraz korku tadında ilerler.

İleride mezarlığın karşısında açılmış bir mezar görür ve korkuyla koşmaya başlar. Daha önce de geldiği bu köy nasıl olduysa bir anda boşalmıştır. Sonradan farkeder ki köylüler bir cem evinde  toplantıdadırlar.

Köyün Alevi köyü olduğunu dışardan olaylarını izlerken anlar. Cem törenini izlerken bir anda olaylar karışır, Ortaya mezardan çıkarılıp arınmayı bekleyen bir insanın cenazesi getirilir. Ölmüş birinin mezardan çıkarılıp buraya getirilmesinin sebebi nedir? Aleviliğin başka bir bakış açısıyla mistik bir gerilim hikayesine dönüşümü hikayesidir bu.