Tirilye: Küçük Bir Sahil Kasabası

Balayı tatilimizi gezerek geçireceğimiz için,bu sayede görmediğim ve gitmek istediğim yerlerden oluşan uzun bir listem vardı .Hepsine zamanın yettiği derecede uğramak istedim. Yine eksik kaldı tabi ama Tirilye benim için en baştaydı ve gerçekleştirdim :) Çoook şirin tam hayallerimdeki gibi, küçük ama çok güzel bir sahil kasabası. Sokaklarında gezerken içimden bi ses böyle bir yerde yaşamalısın diye dürtüyordu beni :)

Çamlı Kahve

 Tirilye'ye giden herkesin uğramadan gitmemesi gereken bir yer : Çamlı Kahve...

Yeşille mavinin buluştuğu yer desem yeridir. Çünkü kahve de oturduğunuz anda gözleriniz kamaşıyor. Aşağısı tamamen masmavi deniz, karşısı da yemyeşil doğa. Hatırladıkça keşke biraz daha kalsaydım da doyasıya izleseydim bu güzelliği diyorum.

Çamlı Kahve

Adı üstünde tam bir Çamlı Kahve. Çam ağaçlarının kokusuyla birleşen deniz kokusu, işte huzur bu...

Çam ağaçlarını da çok otantik bir hale çevirmişler. Antika eşyalar ve bakırlarla süslemişler, çokta hoş görünüyor.

Çamlı Kahve

Çamlı Kahve

 Bu gördüğünüzde Tirilye Çarşısı. Görür görmez atladığım ve içerisinde kendimi kaybettiğim yer :)

Bayılırım böyle yerlere ki bayılınmayacak gibi de değil zaten. Öyle güzel şeyler var ki hepsi el emeği.

Her gittiğim yerden mutlaka küçükte olsa bir şey alırım,hatıra olsun diye. 

Burdan da kendimize hediye almayı ihmal etmedik tabi :)

Tirilye'ye gelipte sahildeki balık restoranlarına uğramadan olmaz dedik, attık kendimizi sahile,

  Liman Restoran'a...

 Aslında Tirilye zeytiniyle ve zeytinyağıyla meşhur. Zaten masaya oturur oturmaz masaya ilk gelen sıcak ekmekle doğal zeytinyağı ve zeytin oluyor. Vee tabii biz balıklar gelinceye kadar neredeyse kendimizden geçerek, zeytinyağına ekmek banarak karnımızı doyurmuş oluyoruz :) İtiraf etmek gerekirse fiyatları biraz tuzlu ama yediğim en güzel balıktı diyebilirim...

Görüldüğü gibi sokaklarında yan yana dizilmiş bir sürü zeytinci var. Ve hepsi de öyle güzel dizayn etmişler ki raflarını, insanın çıkası gelmiyor içeriden. Tabi sadece zeytin ve zeytinyağı yok burada, el yapımı hasır sepetler, reçeller, salçalar, konserveler daha neler neler..Özellikle zeytinin her çeşitini görebilirsiniz. İçi fındık,sarımsak,biber, domates ve hatırlamadığım birçok ilginç yiyecekle doldurulmuş yeşil zeytinler.

Bizde ailelerimize hediyelik hasır keselerin içinde zeytin ve zeytinyağı aldık. Çok orjinal bir görünüşü vardı :)

 Haa bide şarap ve pekmez üretimi de var bolca, üzüm çokluğundan olsa gerek.

Evleri de çoğunlukla ahşap ve eski tarz evler,çok güzel hepsi. Tabi restore edilenler oldukça hoş görünüyor ama restore edilmemiş olanlarda dikkat çekmiyor değil.

 Zakkumlar her yeri rengarenk bir havaya bürümüş, çok güzeller.

Mesela bu gördüğünüz restore edilmemiş evlerden biri. İnsan irkiliyor, sanki yıkılacakmış gibi. Ama gayet rahat yaşıyorlar içinde. Acaba içi nasıldır,hala sağlam mıdır çok merak ettim :)

Daha gezemediğim yerleri mutlaka vardır Tirilye'nin ama ben gezerken çook ama çok mutlu oldum.

Umarım tekrar gitmek nasip olur..