Uzun Hikaye

Uzun hikaye, güzel hikaye... Bir film de olabilecek her şey var. Aşk, sevgi, özlem, vefa, dostluk, acı... Özellikle ilk sahneleri çok güzel, aile kavramını en güzel şekilde yansıtmışlar. Bir babanın hak arama savaşı ve bunu oğluna aşılaması çok etkileyiciydi...


Bulgar kökenli ve Pehlivan Süleyman'ın torunu Ali, çok küçük yaşta dedesiyle Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç eder.. Dedesiyle yeni bir hayat kurmaya hazırlanan Ali, dedesinin vefatıyla bi başına kalır. Ondan öğrendiği en güzel şey ise her zaman mert ve eşitlikten yana olmaktır. Sonra bir kıza aşık olur, Münire'ye. Ailesi Münire'yi vermeyince kaçırır ve tren istasyonlarında kasaba kasaba gezerek her tutunabildiği yerde bir müddet kalır. Mustafa isminde bir oğulları olur.

Münire ve Ali birbirlerine öyle aşıktırlar ki aşkları hiç eskimemiştir. Eski bir vagonu eve çevirirler ve orada yaşamaya başlarlar. Ali'nin katiplik ve muhasebe kaydı tutma gibi becerisiyle köy okulunda çalışmaya başlaması da herkesi mutlu eder. Sosyalist lakaplı Ali, haksızlığa tahammül edemeyen ve sürekli eşitlikten yana olması nedeniyle çalıştığı yerlerde kumpasa uğrar ve bu yüzden göç etmek zorunda kalırlar. Bu arada oğlu Mustafa büyümektedir ve oda kendi hikayesini yazmaya başlar....

Filmde Aşk öyle güzel anlatılmış ki hayranlıkla izledim o sahneleri. Tuğçe Kazaz ise hakikaten çok başarılı. Normalde pek sevmezdim ama bu filmde birbirlerine çok yakışmışlar Kenan İmirzalıoğlu ile... İzlemeyen varsa izlesin, zevkle izlenilecek filmlerden...

"Hani hep nerelisiniz diye sorarlar ya... Ben sevda köylüyüm...Orası neresi derseniz; anlatması uzun hikaye. Bir film kadar uzun, bir kaç hayat kadar kısa..."

"Bozuk o daktilo bozuk. "L" harfi yok, basmıyo. Gerçi böyle düşününce iyi. L olmayınca "sosyalist" yazamazsın, "solcu" yazamazsın, "lenin" falan hiç yazamazsın..."

"Ayakkabılar eskir be Ali... Her şey eskir... Bak sen, sen hala sevdiğim adamsın. Sen eskime..."

"Hani silah dedin yaa, bak bu kalem. Yazan bi elle buluştuğunda şu dünyada ki en büyük silahtır. Hele kalem, kelamın dik duran hali olduğundan daha da çok acıtır..."