Ordan Burdan Vol.10

*Karşınızda yeni favorim :D

Oyy oyy şu minnacık şeyde olan kalori 355 adetmiş.

Bu minnak şeyi yiyip,  80 dakika yürümem lazım ki aldığım kaloriyi vereyim.

Peki değer mi derseniz?

Valla değer :))

-yani bence-

*Rize Ayder Yaylası'nda geziyoruz.

Ben elimde makinem hayran hayran etrafı çekiyorum.

Rize'li teyzenin biri sırtında odun iş yapıyor, döndü bana bişeyler dedi.

Nece konuştu diye çözmeye çalışırken eşim gülmeye başladı.

Sonra tekrar konuştu teyze.

"Ha bu karilarda hiç pi pok bilmeyi, anca çekiyi anca çekiyi.

Ne bakayusun bide anlamam deyi kiviriyor dansöz cibi."

Zor da olsa anladım ama al bakalım ver cevabı :D

Hani karadeniz şivesini bilirim ama bildiğin laz şivesi çok farklıymış yaa :D

2 kez söyledi diye kızdı bizim teyze, fırçayı da yedik iyi mi :D

Teyze gitti gitmesine ama biz gülmekten yerlere serildik :D

*Babamın halası Ankara'nın bir köyünde oturuyordu.

Yine ben ilkokula falan gidiyordum sanırım, yanına ziyarete gitmiştik.

Biz şehirde büyümüşüz köy hayatını bilmeyiz doğal olarak.

Bahçede oynuyoruz çocuklarla. 

Horozun biri koşarak bana doğru geliyo, 

ben panik oldum bağırmaya başladım.

Ama bildiğin koşuyo hayvan :D

Koşmasıyla üzerime atlaması bir oldu. 

Ben hem ağlıyorum hem bağırarak kaçıyorum.

Koşmaya başlayınca takıldı peşime deli horoz.

Kırmızı külotlu çorabım ve üzerinde eteğim vardı.

Allah sizi inandırsın horoz gagasıyla vura vura çorabımı deldi arkadan :D

Son anda teyzenin biri kurtardı beni horozun gazabından.

Hayatımda böyle arsız bi horoz görmemiştim.

Yani anlayacağınız horoz saldırına uğradım :D

Ne anılarım varmış benim de yav :D

*Yeni bir araba arkası yazısı daha keşfettim.

"Hayat bir oyunsa,

Bizde jeton çok şekerim :) "

Bi de neden bu tarz yazılar şahin yada doğan marka arabalara yazılır hep. 

Bilen var mı acaba :)

*Haftasonu çifte gümbürtüye gittik yemek konusunda :D

Bendeniz filme dalıp ocaktaki gül gibi sebzeli kavurmayı yaktım :D

Hayatımda ilk kez yemek yakıyorum :D

Buna kahkahalarla gülen eşime çemkirip, bütün moralim bozukken,

 hadi sucuklu yumurta falan yapalım bari demesiyle,

 kahkahalarla yerlere attık kendimizi :D

Daha sonra çayı koyma işini eşime devrettim.

 Herşey tamam masamıza oturduk, çayları koyduk derken,

çayın rengi nasıl bulanık ama sanki içinde toz bulutları geziyor :D

Bir yudum çay almış bulunmamla püskürtmem bir oldu :D

Meğer çeşme suyundan koymuş çayı bizimki, onu da ilaçlamışlar. 

Bildiğin ozon kokuyordu çay :D

Hahahahh gülme sırası şimdi bende ama bu sefer bizimkinin morali bozuk :D

Tutuyorum kendimi gülmeyeyim diye ama yok olmuyo.

Bıraktım gitti, gülmekten karnıma ağrılar girdi resmen :D

Baktı ki üzülmekle olmuyo, olan oldu diyip oda başladı gülmeye.

Bir akşam yemeğimiz böylece yerle bir oldu :D

Olsun ama mutluyduk, hiç gülmediğimiz kadar güldük :D

Peki burdan çıkarılması gereken ders neydi?

Demek ki neymiiiişş?

"Gülme komşuna gelir başına" deyimi çoook doğruymuş :D:D

-hahahhh bugün kayıtlara geçmeliydi, iyi oldu :D-

*Veee günün anlam ve önemi.

Blogumu açtığımda gördüğüm manzara, gülümsetti :)

Bu kadar 1'i bir arada gördüm mü hiç acaba?

:)

Teşekkürler ey blog sakinlerim

:)