Pages

25 Aralık 2012 Salı

Gezenti ;)



Denize hayran olmakla beraber, sadece tatillerde gidip deniz havasını içime çekmekle yetinsem de, ne zaman böyle bir manzara görsem bambaşka bi havaya girer ruhum...Deniz duygu, deniz hüzün, deniz huzur kokan mavi benim için... En çok istediğim şeylerden biri deniz kenarında küçük bi sahil kasabasında yaşayabilmek... Bir gün bu rüyamı gerçekleştireceğim ben, inanıyorum :)

İçim sıkıldığında kendimi toparlayabilmek için çıkarım dışarı, yürürüm... Nereye gittiğimi bilmeden, oksijeni içime çekerek ve kafamdaki tüm stresleri atana dek yürür dururum sokak sokak. Bazen hiç girmediğim sokaklarda yeni bişey keşfetmek istermişcesine öyle heyecanla dolaşırım ki, sıkıntım çoktan uçup gitmiştir kendi içime döndüğümde. Şimdi düşünüyorum, deniz olmayan hatta yeşile hasret bi şehirde yürümek bile bu kadar rahatlatabiliyorken insanı, denizi görebilmek o havayı soluyabilmek çok büyük bi nimet bence. tamamen doğal stres giderici... kendimi böyle bi yerde düşünmek bile huzur veriyor bana, belki de ben abartıyorum kimbilir... ama hissettiklerim bunlardan ibaret. umarım denizin verdiği huzurun tadını doya doya çıkarabilirler, deniz kokusunu her an hissedebilenler...


Bu resimi çekerken aklıma çok sevdiğim
Yahya Kemal Beyatlı'nın  "Sessiz Gemi" şiiri geldi.

"Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. 


Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.


Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.


Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.


Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.

Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden"




Sahil şehirlerini sonbaharda gezmek en mantıklısı, çünkü yazın o yapış yapış havada çok keyif alamıyor insan Denize girmek amaçlı gidiliyorsa bişey diyemem ama, benim gibi biraz keşfetme, yeni yerler görme ümidiyle gidenlere tavsiyem, ilkbahar yada sonbaharda gidilmeli ki o kalabalık turist kaynayan sokakların aksine, tenha ıssız ve sakin. tam amacına uygun yani... .





Sahilde kimsecikler yok, ufak tefek gezinti amaçlı dolananlar haricinde (tıpkı bizim gibi :) )

Tam kafa dağıtmalık bi hava ve ortam, gez gezebildiğin kadar. Issızlığın verdiği bi durgunluk yansıyor ama insana, daha bi duygusal oluyor insan... Huzur ve hüzün bi arada yani. ikisinin birleşimi ise hakkaten yaşamaya değer....




ve işte buda Kemer Kordon Boyunda bir edalı güzel :) salına salına geziniyor, ıssızlığın tadını o da çıkarıyor belli ki :)) ve şunu gördüm denizin insana verdiği huzuru koyunlarda anlıyor sanırım, çünkü buranın koyunları bile hakkaten farklı bir endamla yürüyorlar. :)) sahilin tadını çıkarırken yalnız değildik yani :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder